Bir sabah, güneş henüz doğmamışken, Ahmet ve Elif, birlikte bir yürüyüşe çıkmaya karar verdiler. Birbirlerinin yanında yürürken, dünya adeta onlara özel bir zaman dilimi sunuyordu. Kendi içlerinde düşüncelere daldılar, sanki birbirlerinin ruhlarını anlamak istiyor gibiydiler. O sırada Ahmet, hayatın büyük soruları hakkında konuşmaya başladı. 1 Milyar mı Büyük, 1 Trilyon mu? Gerçekten Fark Eder Mi? “Elif,” dedi Ahmet, “bazen sayıların ne kadar büyük olduğuna inanmak zorlaşıyor. Mesela 1 milyar ile 1 trilyon arasındaki farkı bir düşün… Her biri devasa bir rakam, ama biri diğerine göre çok daha büyük. Sence hangisi daha büyük?” Elif, Ahmet’in sorusuna önce biraz düşündü. Ahmet’in her…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Miladi Takvimin Hikâyesi Bir eğitimci için öğrenmek yalnızca bilgi edinmek değil, dünyayı yeniden inşa etmektir. Her kavram, insan zihninin evriminde yeni bir pencere açar. Öğrenme, bireyi dönüştürür; birey değiştikçe toplum da dönüşür. Bu yazıda Miladi takvim hangi uygarlığa aittir? sorusunu sadece tarihsel bir bilgi olarak değil, aynı zamanda insanlığın öğrenme sürecinin bir ürünü olarak ele alacağız. Çünkü her takvim, insanın zamanı anlamlandırma çabasının, yani öğrenmenin bir göstergesidir. Miladi Takvimin Kökeni: Roma’dan Dünyaya Uzanan Bir Zaman Dili Miladi takvim, kökenini Roma uygarlığına borçludur. Bu takvim sistemi, M.S. 325 yılında İznik Konsili’nde Hristiyan dünyasının ortak zaman ölçüsü olarak…
Yorum BırakMalatya’da Alevi Nüfusunun Ekonomik Perspektiften Analizi Giriş: Kaynakların Sınırlılığı ve Ekonomik Seçimlerin Toplumsal Yansımaları Bir ekonomistin gözünden toplumun yapısını anlamak, yalnızca gelir dağılımı ya da üretim hacmiyle sınırlı değildir. Ekonominin temel ilkesi olan “kıt kaynaklar ve sonsuz ihtiyaçlar” kavramı, bireylerin olduğu kadar toplulukların da kararlarını şekillendirir. Malatya özelinde “Alevi nüfusunun çokluğu” üzerine yapılan tartışmalar da bu bağlamda yalnızca demografik bir soru değil; aynı zamanda ekonomik davranışların, piyasa tercihinin ve sosyal sermayenin nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları sunar. Malatya’nın Ekonomik Yapısında İnanç Topluluklarının Rolü Malatya, tarih boyunca hem tarımsal üretim hem de sanayi alanında gelişmiş bir şehir olarak dikkat çeker. Şehrin…
Yorum Bırakİsrail’de Hafta Tatili Hangi Gün? Bilimin, Kültürün ve Ritmin Kesiştiği Nokta Bir ülkenin hafta tatili günü, sadece “çalışmama” zamanını değil, aynı zamanda toplumun zaman algısını da belirler. İsrail’de hafta tatili sorusu da tam olarak bu yüzden ilginçtir: çünkü burada zaman sadece takvimle değil, inanç, biyoloji ve kültürün ortak ritmiyle akar. Bu yazıda, “İsrail’de hafta tatili hangi gün?” sorusuna sadece yüzeysel bir cevap değil, bilimsel ve toplumsal açıdan derin bir bakış sunacağız. — Zamanın Bilimi: İnsan Vücudu Haftalık Döngülere Nasıl Uyum Sağlar? Bilim insanları, insanların haftalık ritimlere (7 günlük döngülere) biyolojik olarak tepki verdiğini uzun zamandır biliyor. Tel Aviv Üniversitesi’nde yapılan…
Yorum BırakÂhir İsmi Ne Anlama Gelir? Farklı Bakış Açılarıyla Derin Bir Yolculuk Bazı kelimeler vardır ki yalnızca bir anlam taşımaz; düşünce dünyamızı, değer yargılarımızı ve hatta hayata bakışımızı da şekillendirir. “Âhir” de bunlardan biri. Sadece dilsel bir kelime değil, aynı zamanda insanın varoluşuna dair derin anlamlar taşıyan bir isimdir. Bu yazıda, “Âhir” ismini farklı yönleriyle ele alırken hem bilimsel hem duygusal pencerelerden bakacak, erkeklerin ve kadınların bu kavrama nasıl farklı anlamlar yüklediğini tartışacağız. Âhir Ne Demektir? Etimolojik ve Dini Bağlam “Âhir” Arapça kökenli bir kelimedir ve “son”, “sonuncu” ya da “en son kalan” anlamlarına gelir. İslam geleneğinde “el-Âhir”, Allah’ın 99 isminden…
Yorum BırakHidroksil Değeri: Siyaset Bilimi Perspektifinden Güç, İdeoloji ve Vatandaşlık Üzerine Bir Değerlendirme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen: Hidroksil Değeri Üzerinden Derinlemesine Bir Siyaset Bilimi Analizi Toplumlar, tarihsel süreç boyunca değişen güç ilişkileriyle şekillenmiş ve bu ilişkiler, toplumun iktidar yapısını, kurumlarını ve vatandaşlık anlayışını belirlemiştir. Gücün farklı biçimlerde temsili ve kullanımı, her bireyin ve toplumsal grubun deneyimlediği gerçeklikleri farklılaştırır. Ancak, siyasetin temel bir sorusu şu olmalıdır: Güç kimde ve bu güç nasıl dağıtılır? Toplumsal düzende bu sorulara yönelik verilen cevaplar, iktidarın yapısını, kurumların işleyişini ve vatandaşlıkla ilişkisini yeniden şekillendirir. Burada karşımıza çıkan bir diğer önemli kavram ise “hidroksil değeri”dir. Aslında, hidroksil…
Yorum BırakHerhangi Bir Şey Nasıl Yazılır? Kültürün Diline Dair Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, kelimelerin yalnızca iletişim aracı değil, aynı zamanda kültürel birer sembol olduğuna inanırım. Diller, bir toplumun hafızasını, değerlerini ve dünyayı algılayış biçimini taşır. Bu yüzden, “herhangi bir şey nasıl yazılır?” sorusu yalnızca bir dilbilgisi meselesi değildir; bu soru, anlamın, ayrılığın ve bütünlüğün kültürler arası karşılıklarını sorgulamaya davet eder. Çünkü her dil, kendi insanının düşünme biçimini şekillendirir. Türkçe’de “herhangi bir şey” ifadesi ayrı yazılır. Fakat bu ayrılık, teknik bir kuraldan çok, insanın anlamla kurduğu ilişkiyi anlatır. Dilin antropolojik katmanlarında, bu ayrımın arkasında bir kültürün “bütün” ile “parça” arasındaki…
Yorum BırakHatıra Günü Gününe Yazılır mı? Kültürlerin Hafızasında Anlamın İzinde Kültürlerin çeşitliliğini her zaman büyüleyici bulmuşumdur. Bir antropolog olarak, insanların geçmişi nasıl hatırladıkları, unutuşu nasıl ritüelleştirdikleri ve anılarını nasıl paylaştıkları üzerine düşünmek, bana toplulukların ruhuna açılan bir pencere sunar. Her toplumun hatırlama biçimi kendine özgüdür; kimileri sessizlikle anarken, kimileri dansla, müzikle ya da sembollerle geçmişi yeniden yaşar. Ancak modern yaşamda sıkça karşımıza çıkan bir soru, bu derin antropolojik meseleye küçük ama anlamlı bir kapı aralar: “Hatıra günü gününe yazılır mı?” Hatırlamanın Ritüelleri: Gün ve Günlük Arasındaki Anlam Hatıra günü, bir toplumun geçmişe dönük kolektif belleğini canlı tutan önemli bir simgedir. Peki,…
Yorum BırakGelin bugün “Safranbolu evleri neden yapılır?” sorusuna gülümseyerek bakalım. Çünkü bu evler yalnızca taş, ahşap ve kiremitten ibaret değil; dedelerin stratejik planlarıyla ninelerin gönül mimarisinin kusursuz ortak yapımıdır. Ben de bu yazıda, sizi hem güldürüp hem bilgilendirmek istiyorum. Çayınızı tazeleyin, pencereyi aralayın; Safranbolu’nun dar sokaklarından içeri giriyoruz. Uyarı: Okurken ani “Evimin sofaya ihtiyacı var” dürtüsü gelebilir. Safranbolu Evleri Neden Yapılır? (Kısa Cevap: Hayatı Güzelleştirmek İçin) Şaka bir yana, Safranbolu evlerinin yapılmasındaki başlıca nedenler; iklime uyum, aile düzeni, mahremiyet, dayanıklılık, yangın ve deprem güvenliği, ekonomik-ticari hayatın ritmi ve elbette estetik anlayıştır. Ama gelin bunu biraz eğlenceli bir sahneyle anlatalım. Stratejik Dede…
Yorum BırakHabitus Kavramı Kime Ait? Eğitimde Dönüşümün Temel Taşı Eğitim, yalnızca bilgi aktarmaktan çok daha fazlasıdır; insanları dönüştürme, toplumu şekillendirme gücüne sahiptir. Bir eğitimci olarak, her öğrencinin farklı bir dünyayı keşfettiğini ve her bireyin öğrenme yolculuğunda benzersiz izler bıraktığını gözlemlemek, işin en büyüleyici yönlerinden biri. Öğrenme, sadece zihinsel gelişimle ilgili değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel etkileşimlerle de şekillenen bir süreçtir. Bu bağlamda, habitus kavramı, bireylerin toplumlarıyla olan etkileşimlerini ve bu etkileşimlerin bireylerin düşünce sistemlerini nasıl dönüştürdüğünü anlamamıza yardımcı olan güçlü bir teorik araçtır. Peki, habitus kavramı kime aittir ve bu kavram, eğitim dünyasında nasıl bir dönüşüm yaratır? Habitus Kavramı Kime…
Yorum Bırak